EDİRNE’NİN FETHİ HANGİ PADİŞAH DÖNEMİNDE GERÇEKLEŞMİŞTİR?

Resmi tarih yazıcılığına göre Edirne, Orhan Gazi’nin ölümünden sonra oğlu I. Murad-ı

Hüdavendigar tarafından 1361 yılında fethedilmiştir. MEB tarih ders kitaplarında yer alan bu

bilgi maalesef hakikati yansıtmamaktadır. Gelin, şimdi bu meseleyi en ince ayrıntısına kadar

inceleyelim...

Tarihler 1357’yi gösterdiğinde Orhan Gazi hükümdarlığındaki Osmanlı Devleti, muvaffak bir

Rumeli fütuhatı sürdürüyordu. Ancak başarıyla sürdürülen bu fütuhat, 1357 yazında Orhan

Gazi’nin küçük oğlu Şehzade Halil’in (11) İzmit körfezinde korsanlar tarafından tutsak edilip

Eski Foça’ya götürülmesiyle kesintiye uğradı. Şehzade Halil’in Foçalı korsanlar tarafından

kaçırılmasını müteakip Orhan Gazi’nin en büyük oğlu Gelibolu Fatihi Süleyman Paşa’nın da

vefat etmesi, devleti ciddi bir buhrana soktu. Yaşanan bu vahim hadiseler neticesinde Orhan

Gazi, Şehzade Halil’in bulunması hususunda Bizans İmparatoru V.Ioannes Paleologos’tan

yardım istedi. V.Ioannis Paleologos yardım talebine karşılık diplomasiye başvurarak çaresiz

durumda bulunan Orhan Gazi’ye bir antlaşma imzalattı. Antlaşmaya göre Osmanlı Devleti,

Trakya’da Bizans’a karşı hiçbir saldırıda bulunmayacak ve imparatorun o zamana kadarki

bütün borçlarını silecekti. Bununla birlikte Orhan Gazi, Şehzade Halil’in kurtarılması için

Foça’ya gönderilecek tüm gemilerin masraflarını üstlenecek ve Kantakuzenos’un oğlu

Mattheos’a yardımdan vazgeçip İmparator Ioannes’i destekleyecekti.

Osmanlıların Rumeli’deki yayılma faaliyetlerini kesintiye uğratan bu antlaşma neticesinde

Orhan Gazi, oğlu Şehzade Murad’ı ve lalası Şahin’i Gelibolu’ya gönderdi ve Şehzade Halil

kurtarılıncaya dek burada beklemelerini emretti. Bizans İmparatoru V.Ioannis 1358 baharında

üç kadırgasıyla Foça üzerine hareket ettiyse de bir sonuç alamadı. İmparatorun niyeti elleri

bağlı durumda olan Orhan Gazi’den ziyadesiyle faydalanmaktı. Nitekim 1359’da Şehzade

Halil 30 bin Venedik altını karşılığında serbest bırakıldı.

Şehzade Halil’in kurtarılmasını müteakip Gelibolu’da hazır durumda bulunan Şehzade Murad,

büyük taarruzu başlatmak üzere Trakya’ya gönderildi. Çorlu, Misini ve Lüle-Burgaz (Burgos)

kaleleri alındı. Dimetoka Kalesi Hacı İlbey, Keşan Hisarı da Gazi Evrenos tarafından

fethedildi. Babaeski’de karargahını kuran Şehzade Murad, uc beylerini orduya çağırdı ve Lala

Şahin’i Edirne üzerine gönderdi. Edirne’deki Bizans birlikleri Osmanlıları Sazlıdere mevkiinde

karşıladı ve bir muharebe vuku buldu. Tarihte Sazlıdere Savaşı olarak anılan bu muharebe

kesin Osmanlı zaferiyle sonuçlandı ve Bizans birlikleri Edirne’ye çekildi. Bu zaferi müteakip Şehzade Murad bütün kuvvetleriyle şehre yürüdü. Bizans Edirne Komutanı, bir gece vakti şehirden kaçtı. Bu durum üzerine çaresiz ve güçsüz kalan Edirne halkı, şehri Şehzade Murad’a teslim etti.

Görüldüğü üzere I. Murad-ı Hüdavendigar Edirne’yi sultan olduktan sonra değil, henüz bir şehzadeyken fethetmiştir. I. Murad Edirne’yi 1361 yılında fethettiğinde devletin başında Orhan Gazi bulunmakta idi. Nitekim Orhan Gazi Edirne’nin fethinden sonra, Mart 1362’de dar-ı bekaya irtihal etmiştir. Bu durumda Edirne’nin Fethi, Orhan Gazi zamanında gerçekleşmiştir.