"Themis’in Gözyaşları" Kitap Tanıtımı ve Aleyna Yeşilada ile Söyleşi
- İhtilâl Dergi
- 10 May 2023
- 4 dakikada okunur

Röportör: Evvela kendinizden kısaca bahsedin. Kimsiniz?
Aleyna Yeşilada:
24 Temmuz 1999 Malatya doğumluyum. İlkokulun iki senesini İstanbul’da tamamladım. Orta ve lise öğretimimi Malatya’da tamamladım. Beş senedir de İzmir’de yaşıyorum. Dokuz Eylül Üniversitesi İktisat mezunuyum. Ailemin tek çocuğuyum. Bir kedim var. Annem sayesinde çok küçük yaşlardan beri kitaplarla iç içeyim. Günümün çoğu okumak, yazmak ve araştırma yapmak ile geçiyor.
Röportör: Yazmaya ne zaman başladınız ve yazmak sizde ne gibi bir önem arz ediyor?
Aleyna Yeşilada:
Ütopik gelecek ama ilkokuldayken başladım, henüz on yaşımdayken. Bebeği kanepeden düşüp ölen akrabamıza çok üzüldüğüm için derme çatma bir şiir yazmıştım. Kâğıt öyle inceydi ki yırtılmaması için çocuk dergisinin arka kapağını kesip kâğıda yapıştırmıştım. Duygularımı kâğıda döktüğüm ilk an o zamandı. O şiiri akrabama verdiğimde çok sevinmişti, hep saklayacağını söylemişti. Ben kim olduğunu bile unuttum, o şu an ne yapıyor hiç bilmiyorum.
İlkokul dördüncü sınıfa geçtiğimde tiyatro oyunları yazmaya başladım. Ortaokulda da öğretmenimin desteği sayesinde bu devam etti. Yedinci sınıfta bulduğum çizgili bir deftere hikâye yazmaya başladım. Lise ikideyken de Mavi Kelebek isimli ilk kurgumu tamamladım ancak hiçbir okuyucu ile buluşamadan silindi. Ardından lise üçteyken Themis’in Gözyaşları’na başladım. Hiçbir şey yazmadan geçirdiğim dört senenin ardından, 2020’de kaldığım yerden devam ettim. Bittikten tam üç gün sonra da 20 Mart 2021’de Seni Yaşamak Sensiz isimli romanıma başladım ve bir senelik sürecin sonunda onu da tamamlayıp iki gün sonra Kentin Efendileri isimli romanıma başladım. Akabinde Günahlarım Ağladığında isimli bir romanı da gizli saklı, kimselere duyurmadan yazmaktayım. 2021 senesinin temmuz ayında, aldığım sekiz haftalık senaryo eğitimimin ardından da sitcom yazmaya başladım.
Yaklaşık on üç senelik yazarlık geçmişim bana öğretti ki ben sadece yazmaktan ve üretmekten ibaretim. Yazmanın benim için hayati önem taşımasındaki en önemli etken de bu. Duygularımda boğuluyordum ve kendimi doğru düzgün ifade edemediğim için kâğıda kaleme sığınmıştım. Hiçbir ilaç beni bu kadar tedavi edemezdi. Şanslıydım ki üç sene beş sene önce değil, tam on üç sene önce ilacımı bulmuştum.
Röportör: Kitap yazmaya başlamak düşüncesine ne zaman veya ne sebeple karar verdiniz?
Aleyna Yeşilada:
Kitap yazmaya başlama düşüncesi ilk kez ortaokulda filizlendi. Çok değer verdiğim Türkçe öğretmenim, hâlâ sakladığım kompozisyon defterlerine yazdığım hikâyelerimi okuduktan sonra, “Sende yazma kabiliyeti var,” demesi bu düşüncemi körükledi, bana güç verdi. Bilgisayarım yoktu, telefona kitap yazılmazdı. Küçük boy bir defter alıp kitap yazmaya başladım. Şimdi o deftere bakıp geçmişi yâd ediyorum ve iyi ki diyorum, iyi ki öğretmenim bana o cümleyi kurmuş. İçime kapanık bir kız olmam, çocukluğumdan kalma bazı huylarımdan vazgeçememem beni kitap yazmaya teşvik etti. Neyi söyleyemediysem yazdım. Hüzünlerimi, sevinçlerimi, yaşadıklarımı, yaşamadıklarımı, şahit olduklarımı, kadınları, çocukları, hayvanları… Her şeyi yazdım ve yazdıkça kendimi keşfettim.
Röportör: Kitabınızı yazma süreciniz nasıldı? Araştırmalar, sancılar, karmaşık anlar, süresi, duygularınız?..
Aleyna Yeşilada:
Themis’in Gözyaşları yazdığım ikinci kitabım. İlk kitabımı 2016’da tamamladım ancak yaşadığım bazı aksilikler sebebiyle silindi. Tam da o zamanlarda, 11 Mayıs 2016’da Themis’in Gözyaşları’na başladım. Yaklaşık 120 sayfa kadar yazıp ömrüm boyunca unutmayacağım bir hata yaptım ve yazmayı bıraktım. Yaşadığım psikolojik çöküntü yaşıma ağır geldi. Gücüm yetmedi, toparlanamadım. Mayıs 2020’de ise kaldığım yerden devam ettim ve 17 Mart 2021 tarihinde bitirdim. Hâl böyle olunca bu hikâyenin hikâyesi de uzun ve sancılı oldu. Dile kolay, tam dört sene kitabımı sadece kendi içimde yaşattım.
Yazma süresince mantık hatalarını önlemek amacıyla başta yakın arkadaşlarım olmak üzere birçok kişiden yardım aldım. En başta bir psikolog ile görüştüm. Psikolojik tedaviyi yazmak yazar olmakla, yazarlık becerileriyle halledilebilecek gibi değildi. Onun dışında avukat arkadaşlarımla görüştüm. Hukuk hakkında merak ettiğim ne kadar soru varsa hepsine sabırla yanıt verdiler. Hepsinden önce Themis’i tanıdım. Neden gözü bağlı, neden o bir kadın, neden ayağıyla yılanı eziyor, neden gözü bağlı? Tüm araştırmalarım benden aylarımı aldı ama günün sonunda, “Başardım,” demek tüm yorgunlukları sildi.
Themis’in Gözyaşları ömrümden yedi sene aldı. Yazma süreci, yazmayı bırakma, yazmaya devam etme süreci, kitabı bitirme ve en nihayetinde eseri kitaplaştırma süreci başlı başına yorucu ve zahmetliydi. Hiçbiri kolay ilerlemedi. Hepsi beni yordu, yıprattı, zaman zaman ağlattı, çoğu zaman pes ettirecek düzeye getirdi. Çocukluğumdan beri yazdığım kitap ellerimde olsun istedim ama Themis’in Gözyaşları için Eylül 2021’den beri çabalıyorum, emek veriyorum. Ve inanıyorum ki tüm yorgunluklarımı silecek, uğruna harcadığım yedi senemi misliyle geri verecek. Başımı yastığa koyduğumda, “Yoruldum ama değdi,” diyeceğim.

Röportör: Kitabınızı başladığınız zaman ile bitirdiğiniz zaman aralığı ve başlarken ve bitirirken hissettikleriniz nelerdi?
Aleyna Yeşilada:
Başladığım zaman lise üçe gidiyordum. Kadın-erkek eşitsizliği, fiziksel ve psikolojik şiddet, erkek egemenliği, zorbalık ve daha niceleri hakkında sahip olduğum fikirler sınırlıydı. Kitabımın konusu ağırdı ve ben çocuktum. Dört sene yazmadım diye üzülüyorum ama Themis’in Gözyaşları zamanını bekledi zannımca. En doğru zamanda onu hatırladım ve en profesyonel halimle devam ettim yazmaya. Doğru zamanda doğru yerde olmanın önemini de bu sayede keşfetmiş oldum. Her şey yolunda gitseydi ve ben kitabı 2016’da tamamlasaydım eminim bu kadar sarsıcı bir kitap çıkmazdı ortaya.
Yazmaya başladığımda karakterler gözümde çok farklıydı. Yazmaya devam ettikçe fikir altyapısı gözüme çok başka görünmeye başladı. Karakterlere alıştıkça onları daha rahat yazdığımı fark ettim. Kitabıma karşı bakış açım değişmişti. Psikolojimi olumsuz etkilemeye başlamıştı bir süre sonra. Karakterlere öylesine bağlandım ki isimlerini duyduğumda dahi gözlerim doluyordu. Kitabın son cümlesini yazdığım gün onları bir daha yazmayacağım düşüncesi beni mahvetmişti. Bitirdiğimde ise yedi senenin yükünü omuzlarımdan attığımı hissettim. Ömrümde ilk kez kendimle gurur duydum.
Röportör: Son olarak kitaplarınız ve yazarlığınız sürecinde hayal ettikleriniz nelerdi? Neyi hedefliyorsunuz? Hayalleriniz neler?
Aleyna Yeşilada:
Bir gün öleceğim. Şu an bu cümleleri yazdığım bilgisayarım bozulacak. Masam eskiyecek, kırılacak. Belki oturduğum ev yıkılacak. Belki burada bir başkası yaşayacak. Fakat kaleme döktüğüm ne varsa hiçbirine bir şey olmayacak. Belki ben öldükten seneler sonra bile nefes almaya devam edecekler. Yazdıklarımın ölümsüz olmasını sağlayacak olan da edebiyattır.
Hayallerimi anlatmaktan hoşlanmam bu yüzden sadece küçük hayallerimden bahsedeceğim. Öncelikle Themis’in Gözyaşları’nın seslendirilmesini istiyorum. Görme engelli bir karaktere hayat verdikten sonra bu konuda oldukça hassaslaştım ve istiyorum ki ana temasının mücadele, umut, yeniden doğuş olduğu kitabımı görme engelliler de tanısın, okusun. Bunun dışında görme engelliler için farkındalık yaratacak bir proje yapmak istiyorum. Seni Yaşamak Sensiz isimli kitabımın arka kapağında yer almasını istediğim için anneannemle beraber çektireceğim siyah-beyaz bir fotoğrafımız olsun istiyorum. Anneanne-torun ilişkisini en nahif tarzda anlattığım romanım, ben ve benim gibilere ışık olsun istiyorum.
Edebiyat kitaplarında adımı görecek kadar kendimi geliştirip profesyonel olmak istiyorum. Her yaş grubundan insana hitap edecek romanlar yazmak istiyorum. Her okuyan kitaplarımda kendisini bulsun istiyorum.
Biliyorum ki bir tek kitaplarla aldığımız nefesin tadı olur. Hastalıklar kitaplarla tedavi edilir. Tebessümler kitaplar vesilesiyle çoğalır. Amaç doğmaksa küllerinden, bu bir tek kitaplarla mümkün olur.
Kitaplarla tutunalım!
Коментарі