KENTLERİN YAŞAM KURGUSU
- Şeyma Balkan
- 12 May 2024
- 1 dakikada okunur

şimdi içe bükülen bir yalnızlıktır payımıza düşen
kızıl gerdan göklerin eğiminde asılı kalır soluğumuz
tırnaklarımız parçalanmıştır kuru topraklarında memleketin
gelecek istasyonların yüksek voltajında kaybedilir,
yani artık bize ait olduğundan emin olamadığımız
gülümsemelerden
dudak kenarlarında kalmış kuru bir iz
gözlerinde bir yoksulluk silueti parlar çocukların
oyuncak telaşlar, korkunç komedi
uykusunda ölürken çocuklara gülmeyi kim öğretti?
varlığı zahirdir mutsuzluğun,
aynalar galip gelir bir nazarın yanılgısına
bu yüzden şehirlere inanma,
rengi solmuş karton duvarlara da.
seni bir muhayyelde arşa vekil tayin eder vagonlar
yukarıdan görünen
aşkı ve ekmeği kursakta bırakan ışıksız gölgelerin vadisidir
diz boyu çamurlar yutar kalbinin tüm aydınlığını
ne kalır yüzünde senden geri,
paslı kilitler ve ilkyazların soluk imkansızı.
zaman mutlak bir öğretisidir yığınların
ne sarısı ne yeşili ormanların
ne de mavisi aynıdır, başımızda dönen bulutlara bakma
bakışların gökyüzünde dağılır çocuğum
kim söyler, şehirler kurşun geçirmezmiş, aldanma.
bak işte
kiraz bahçesi beyaz gömleğin
anacığın yerinedursun
ya da bir yaşamak çıkarsın sandığından, eski bir kahkaha belki.
türkülere seslenen şu yalnızlığına bak
gözlerin haritası memleketin
dudaklarında gündoğusu yankıları,
çocuğum
bilmem kaçıncı eksildiğin bu bilmem kaçıncı yanılgı
bu yüzden şehirlere inanma
şehirler bir muhayyelde örselenmiş yaşam artığı.
Commenti