Büyünün Yüzü Leylâ
- Kevser Firdevs
- 30 Nis
- 1 dakikada okunur

doğu masallarını söylemeyi bıraktım.
Diviti kırmayı da oku parçalamak sanıp
koskoca hayallerin altında çiğ kaldım
yanmaksa muradın ateş olarak çakılıp,
sönmek nihayet oldu, sessiz bir savaştayım.
Meziyeti, övgüsü şiir yazmak
söylemeyi bilmez koca budala
kaçar atı olsa, üzerinde
anlamaz, nedir gururla yaşamak?
Kül sildim, ceket parçaladım, paralandım alnınla
kan getir, su getir, karalanmış yüzünde
tarihsizlik medeniyettir, suçudur arkaya bakmak
leylâ desem eksik, konuşsana leylâ
şerefi için yaşayan kalmış mıdır çölde?
Ne çöl eski çöl, ne anıt eskisi gibi, dilerim boyuna koşmak
kaç buralardan, bakma leylâ
çılgın batının esiri olmuş kölelere
şimdi doğudan uzak, masallardan uzak kendini afyonlamak
yaşansın da bitsin, şiir bitsin leylâ.
Leylâ, sen hâlâ binbir gecede güzellikken,
emirlerim dudaklarında parçalanıyorken,
aşk, her neyse leylâ
okuduğum tüm tanrıçalardan yine de sen güzelken
tarihi milata alabilir miyiz?
gökçenin büyüsü olabilir miyiz?
rahvan atlara denktir yüzün ve yürüyüşün
eski tanrılarla konuştum leylâ,
Allah’a tapınmak kadar güzelmiş gülüşün.
penceremi çalmayı bırak, söyle
kimsesiz kalışının öyküsünü oku, zorsa eğer yazmak
zaten zor, ok kalbimde yas karası
bitik kırbaç sesleri parçalandı sırtımda
şiir güzel tenin gibi, oysa berbatmış seslerini duymak
küfüvfele aklımı, beyazımı parçala
söz, hüzün seni bulana kadar kalacağım seninle leylâ.
Söz, gitmek kalmak olana değin seninim leylâ.
Comments